Kamplar

Çamkoru’da 1 Gecelik Kamp

Merhabalar, 19 Eylül 2015 gecesi Kamp Keyfi ekibinden 4 arkadaş dinlenme amacıyla Çamkoru Tabiat Parkı‘nda tek gecelik bir kamp yaptık.

Kampımız aynı zamanda çözüm ortağı da olduğumuz Kamp Pozitif‘in o akşam Çamkoru’da gerçekleştirdiği yılın son Babalar Çocuklar Kampı‘yla da kesişti. Kamp gecesi kendileriyle keyifli bir sohbet yaptık ve kamp yemeklerine ortak olduk.

Çamkoru Tabiat Parkı’na, Ankara’dan gidiş çok kolay. Kızılcahamam yönünde hiç bir yere sapmadan dümdüz ilerliyor ve Kızılcahamam’dan çıkınca ilk sola sapıyorsunuz. Tabiat parkı bölgesindeki ormanlık alan, aynı zamanda Kızıl geyik üretim alanı. Bu yüzden bölgede geyik görme ihtimaliniz her zaman bulunuyor. Yoldaki tabelalar da size bunu hatırlatıyor.

Biz Bize Bir Gece

Bu kampı Kamp Keyfi – Ankara ekibinden; ben, Alper YERTUTAN, Ufuk İMİR ve ilk defa çadır kampı yapan kadim dostum Geylani ÖZÇUBUKÇU birlikte gerçekleştirdik. Malzeme ve iaşe listelerini zaten önceden hazırladığımızdan, hiç bir sıkıntı yaşanmadı. Maksadımız tek gecelik bir dinlence ve keyif kampı olduğundan yürüyüş veya özel bir etkinlik planlamamıştık.

Yine de akşam yemeğinden sonra az ilerimizde kamp yapan Ankara’lı bir başka ekibe misafirliğe gidip kavunumuzdan ikram ettik ve sonra Kamp Pozitif ekibine de bir ziyaret yapalım dedik. Yolda, gece yürüyüşümüz sırasında, çamların seyrek olduğu bir alana geldiğimizde gözlerimizi gökyüzünden alamadık!

Samanyolu Gözlerimizin Önünde!

Bir dönem astronomiyle ilgilenmiş olduğum halde galaksimiz Samanyolu’nun Ankara’dan bu kadar net görülebildiğini unutmuşum. Her zaman rahatlıkla buladildiğim Orion, küçük ayı ve büyük ayı takımyıldızlarını bulamadım. Şehrin ışık kirliliğinden kurtulup ormanın içinde başını yukarı kaldırmak insana çok değişik hisler veriyor. O kadar çok yıldız var ki! Bir banka oturup uzun uzun bu güzel manzarayı seyrettik hep beraber. Atmosfere giren birkaç gök taşının yarattığı yıldız kaymaları da manzaramıza heyecan ve ayrı bir keyif kattı.

Bence, eğer şehirde yaşıyorsanız ve henüz ışık kirliliğinden uzak bir gecede gök yüzüne bakmamışsanız hayatınızda önemli bir şey eksik demektir. Bunu yaşayın. Gidin ve başınızı göğe kaldırın. Sonra bana teşekkür edersiniz 🙂

Samanyolu
Samanyolu

Ormanın Sesleriyle Gelen Yenilenme

Gece yarısına doğru artık yediğimiz kamp yemeği ve akşam yürüyüşünün de rehavetiyle çadırlarımıza çekildik ve sabah kimsenin üstlenmediği horlamalar (veya kükremeler) eşliğinde deliksiz birer uyku çektik. Mayıs başında geldiğimizde ben çok üşümüştüm fakat bu kez havanın da güzel olduğu bir güne denk geldiğimizden üşümeden, deliksiz bir uyku çektim.

Gecenin sesleriyle daldığım uykumdan, sabahın sesleriyle, yenilenmiş olarak uyandım. Öten kuşlar, rüzgarın dallar arasında çıkardığı ses, bir ağaçkakanın kampın az ilerisindeki çalışmaları, derken uyanmıştım bile. İş ve şehir hayatının üzerimde bıraktığı tüm o birikmiş stres ve yorgunluk geceyle birlikte geçip gitmişti.

Sıkı bir kahvaltıdan sonra ekip toparlanmaya başladı. Bizimkiler çadırlarını hızla söküp yola koyuldular. Benim canım biraz daha ormanın tadını çıkarmak istiyordu. Sinekleri uzak tutacak çok küçük bir ateş yakıp önceki gün farkettiğim birkaç söküğü dikmekle ve ağaç gölgesinde tatlı esintinin tadını biraz daha çıkarmakla oyalandım.

Ardından Babalar ve Çocuklar kampında neler olduğunu görmek üzere tekrar kamp merkezine yürüdüm ve ailelerden oluşan ekiplerden biri beni de aralarına alıp son oyunlarını oynadılar. Bu arada geçen sefer geldiğimizde gördüğümüz beyaz kısrağın 3 aylık tayını da görme şansım oldu. Kazananları alkışlayıp ben de çadırımı sökme – kampı bulduğumuz gibi bırakma işleriyle ilgilendim. Ardından Kampı toplayıp, ateşin söndüğünden emin olduktan sonra tekrar Ankaranın yolunu tuttum. Tabii çok daha enerjik, yeni haftaya hazır ve bol oksijen depolamış olarak.

Bu hafta sonu iyi geldi 🙂

 


Bugün 1, toplam 3.088 defa okundu.
avatar

Altuğ GÜRKAYNAK

Pek çok kampçı gibi ben de ilk kampımı izci olarak yaptım. 1990’da gittiğim o ilk kamp ve onu takip eden onlarcası kişiliğimi şekillendirmemde en büyük yardımcım oldular. Şimdi de küçük kızımı aynı yoldan, doğayla tanışık yetiştiriyorum.

İzciliğe 2001 yılına kadar devam ettim, sonrasında ise arkadaş ve dostlarla keyif kampları yaparak kampçılığa devam diyorum. Kamp Keyfi'ni ise, bilgi ve birikimimizi, yaptığımız kampları, gördüğümüz yerleri paylaşmak üzere kurduk. Dilerim fayda görürsünüz.

1 Yorum

Yorum yazmak için tıklayın