Genel Bilgiler Hayat İdame

Doğada, Yürüyüşte Köpekle Karşılaşma

Çok sık olmasa da, doğa yürüyüşünde zaman zaman  köpekler ile karşılaşmak kaçınılmaz. Bu da genelde yerleşim yerlerine yakın bölgelerde meydana geliyor. Özellikle de köylere yakın bölgelerde… Yerleşim yerlerinden uzak, ıssız yerlerde ise köpeklerle karşılaşmak pek sık görülen bir şey değil…

Peki köpekle karşılaşınca ne oluyor?” derseniz, tek bildiğim bana bu güne kadar hiç bir şey olmadı… Onun ötesinde bu konuda bir bilgim yok… Genelde bir havlamadır ortalığı kasıp kavuruyor ve sizde de bir adrenalin patlaması meydana geliyor. Ama neticede saldıran olmuyor ve geçip gidiyorsunuz.  En gerildiğim an; Likya Yolu’nda, Üzüm Koyundan Boğazcık’a çıkarken, dev gibi 3 Sivas Kangal’ın bağrış çağrış etrafımı sarmalarıydı.  Köpeklerin devasa boyutları nedeniyle gerçekten çok korktum. Yanımdaki köpek kovucuyu kullandım. İkisi kaçtı gitti. Birisi de sesini kesip öyle kala kaldı. Ben de yürüdüm gittim…

Bir müddet önce tesadüfen Youtube’ta “Köpek ile Karşılaşmalara Hazırlanma” diye bir video ile karşılaştım. Aaaa böyle bir şey mi var?” dedim ve araştırmaya başladım. Ohoo yazılmış kitaplar, PDF dökümanları, videolar vb. yüzlerce kaynak var. Ama Türkçe kaynak neredeyse hiç yok. Aslında üzücü bir durum… Çünkü biliyorum ki bizde de bu konuda yetenekli, donanımlı pek çok uzman var. Ancak yazan yok. Sadece bu alanda değil, genelde her alanda yazan, çok çok az… Çünkü bir yazma kültürümüz yok…

Ben de oturup internetteki pek çok yabancı kaynaktan bir derleme yaptım. Umarın köpek eğiticilerimiz de işe dahil olur ve doğa yürüyüşçülerinin işine yarayacak Türkçe bir kaynak ortaya çıkar.

1. KÖPEK İLE KARŞILAŞMALARDA ASLA YAPILMAMASI GEREKENLER

Doğa yürüyüşünde köpek ile karşılaşmalarda ne yapacağınıza geçmeden önce, asla yapmamanız gereken şeylere bir göz atalım.

   a. Asla köpekten koşarak kaçmayınız.

   b. Asla köpeğe arkanızı dönmeyiniz.

   c. Asla bazı köpeklerin dost canlısı olduğunu düşünmeyin.

   d. Asla köpek sahiplerine güvenmeyin. (Size yapılacak bir saldırıyı durdurabilecekleri konusunda)

   e. Asla tehdit altında iken köpekle göz göze gelmeyin.

   f. Asla köpeğe meydan okumayın, üzerine doğru yürümeyin.

 

2. KÖPEKLERİN BEDEN DİLİ

Karşılaştığınız bir köpeğin beden dilinden anlayın ve ona uygun tepki verin.

a. Dost Beden Dili:

  1. Tüm vücudu rahat ve kıpır kıpırdır.
  2. Ağzı rahatça açılıp kapanır.
  3. Oyun oynama davranışları gösterir. (zıplama gibi)
  4. Doğrudan size bakarak üzerinize gelir.

 

 b. Potansiyel Tehdit Beden Dili:

  1. Ağız kapalı ve gergindir.
  2. Etrafınızda daireler çizerek, sizi takibe alır.
  3. Doğrudan göz temasından kaçınır.
  4. Havlayıp havlamaması bir kriter değildir. Bazı türler hiç uyarı vermeden saldırabilir.

 

c. Tehlikeli Beden Dili:

  1. Tüm vücudu sert ve öfkelidir.  (savaşan duruş)
  2. Direkt göz teması kurar.
  3. Dişlerini gösterir.
  4. Kuyruk sallayıp sallamaması size doğru bir bilgi vermez.  (kuyruk sallama köpeğin mutlu olduğunu gösterir. Ancak sizi ısırmaktan mutlu olacaksa da kuyruk sallar.)
  5. Hızla ve doğrudan size yaklaşır ve sonra dönerek uzaklaşır.

 

d. Korkmuş Köpek Beden Dili: Korkmuş bir köpeğin davranışları öngörülemez, kaçabilir de, saldırabilir de.

  1. Başı başka yana çevrilidir ama gözleri sizi izler.
  2. Belli bir mesafede etrafınızda daireler çizerken bir geriye bir ileri bakar.
  3. Kuyruğunu bacak arasına kıstırır.

 

 

3. KÖPEKLE KARŞILAŞMALARDA DAVRANIŞ

Köpek beden dili ve asla yapılmaması gerekenler ışığında, bir köpekle karşılaştığımızda neler yapacağımıza bakalım.

a. Eğer köpek dostça ya da korkmuş bir beden dili sergiliyorsa yolunuza devam edin. Dostça davranış sergiliyor olsalar da köpekleri sevmeyin, okşamayın…

b. Köpekler bölgecidir ve bölgelerini savunurlar. Eğer bir ağıl, bahçe gibi yerde köpekle karşılaşırsanız, sizi bölgesinden uzaklaştırmak isteyecektir. Bu gerçek değil, defansif bir saldırıdır. Bölgelerini terk ettiğinizde sorun kendiliğinden çözülecektir…

c. Köpeklerden asla koşarak kaçmayınız ve arkanızı dönmeyiniz.

d. Doğrudan köpeğin gözlerine bakmayın, ancak köpeğin tüm davranışlarını gözleyin.

e. Güçlü ve sert bir ses tonuyla ona “DUR, OTUR” gibi komutlar verin.

f. Derin nefesler alın ve sakin kalın.

g. Köpek hep arkanızdan saldırmak isteyecek ve daireler çizerek arkanıza doğru  yönelecektir. Bu nedenle, varsa bir kaya ya da ağaca sırtınızı verin ve köpek ilgisini kaybedene kadar bekleyin.

h. Eğer köpek tüm bunlara rağmen doğrudan size yaklaşmaya devam ederse, yavaş adımlarla geri geri yürüyerek köpekle aranızda bir mesafe bırakın.

ı. Yanınızda varsa, kazak, hırka, mont vb. bir şeyi, güç bakımından zayıf olan kolunuza iyice sarın.

j. Köpek yaklaşmaya devam ederse, şapka, gömlek, kazak vb. köpeğin ilgisini çekebilecek bir şeyi elinize alıp ona doğru sallayın ve ilgisini dağıtmaya çalışın. Eğer salladığınız nesneyi ısırırsa, onu yana doğru atın.

k. O fırlattığınız şeyle meşgulken, ona vurmaya hazırlanın ve kendinizi koruyacak sopa, taş vb. ne buluyorsanız yerden alın.

l. Size saldırdığınızda sardığınız zayıf olan kolunuzu önünüze alın. O kolunuza saldıracaktır. Boşta olan kuvvetli kolunuzla sizde ona “Allah yarattı” demeyip vurun. (Boğaz ve çenesine)

 

Biz de hayvan sever insanlarız ve hayvanlara sebepsiz, zevk için zarar verenlerden nefret ediyoruz. Fakat size saldıran bir (veya daha çok) köpek söz konusuysa, söz konusu olan hayatınızı, sağlığınızı korumaksa, son maddede yazılanları yapmaktan çekinmeniz, bir an tereddüt etmeniz, ölümcül sonuçlar doğurabilir.

Bu yazı Sayın Mete Dinç’in izniyle yayınlanmıştır. Yazının orijinal adresi için tıklayınız.

 

Bugün 1, toplam 6.617 defa okundu.
avatar

İbrahim Mete DİNÇ

1959 Yılında doğdum.. Emekli Deniz Subayıyım.. Evliyim ve bir kız çocuk babasıyım.
Şahika Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü kurucusu ve Başkanıyım.
Ağırlıklı olarak doğa yürüyüşü, özellikle de tek başına doğa yürüyüşü yapmayı seviyorum..

6 Yorum

Yorum yazmak için tıklayın

harun düzalan için bir yanıt yazın İptal

  • Merhaba.
    Yaklaşık iki hafta önce başıma gelen olaydan, bu yazıyı okuduktan sonra korktum.
    Köyümüzde, köylümüzün keçi ağılından gübre almaya gittim.
    Arabayı durdurup indiğim an, biri neredeyse belime gelen iki köpek bana bakıyordu. Her ne kadar sahiplerini tanısam da, köpekleri ilk kez görüyordum.
    O an nasıl düşündüysem, arabaya binmedim, büyük köpeğe bakarak, “ben dostum!” dedim. Bir kaç saniye bakıştık.
    Sonra ağıla doğru yürümeye başladım.
    Küçük köpek korkuyor ve yaklaşmıyordu ama büyük, bana yaklaşıyordu.
    Yanımda dursun, hem seveyim, hem dost olduğumu hissettireyim diye başını okşadım biraz.
    Sevmeyi bıraktım, biraz uzaklaştı ama hırlayarak yaklaştı.
    Bu defa boynunu tuttum ve sevdim.
    Ben bırakınca hırladı, sevince sustu.

    Ağılın kapısına kadar geldik köpeklerle.
    İçeri girsem ne olur, geri dönsem ne olur diye düşündüm.
    “Buraya kadar gelmişim, geri dönmeyim!” dedim Ya Allah diyerek yavaşça girdim içeri.

    Küçük köpek arkamda, büyük önümde biraz ilerledim, “kimse yok mu?” diye bağırıyorum bu arada.
    İşe bakın ki, kimse yok!
    (Şimdi düşündüm de, bayağı riskli!)

    Derken, kürekle gübre toplamaya başladım. Büyük köpek yakınıma oturdu ve beni izledi.
    Küçük köpek uzakta ve sürekli hareket halinde.
    İşim bitince, büyük köpeği biraz daha sevdim. Küçüğü sevmek istedim ama o korktuğu için, sadece başına dokunabildim.

    Sonra yavaş adımlarla uzaklaştım, köpekler de arkamdan baktı.

  • Ben köpekten korkan biriydim ama sakin kalıp başını sevdiğimde köpeklerin çok oyuncu ve sadece sevgi istediğini görmüş biriyim…. umarım ters bir durumda kalmam ama artık eskisi gibi korkmamayı kendime öğretebildigim icin sanirim sorun yasamam….

  • ne olursa olsun sevemedim köpekleri. yani tamamen onun / onların keyfine kalmış bir durumun içinde buluyorsunuz kendinizi. gereksiz gürültü, yaygaracılık, saldırganlık ya da en iyi ihtimalde yalakalık sergileyen bir hayvan türü. zarar verilmesini asla istemem, işkence edenleri aynı şekilde cezalandırmak gerektiğine de inanıyorum ama nolur belediyeler sokak hayvanları konusunda bir çözüm bulsun. evden çıkamıyorum resmen. hele geceleri bir yürüyüşe çıkmak istesem ”ya ama nasıl döneceğim” diyip, aklıma gelen her sokağın kendi köpekleri olduğunu gözümün önüne getirip çıkmaktan vazgeçiyorum. her yer her taraf köpek dolu. kimi çok sakin ama kimi de saldıracak yer arıyor. onları tek tek analiz edecek, neye nasıl tepki verdiklerini anlayacak ne vaktim var ne de böyle bir risk altında yaşamaya değeceğini düşünüyorum. medeni ülkelerde nasıl bir yol izleniyorsa hiçbirini incitmeden aynı yol izlenmeli ve kendi doğal hayatlarıne terk edilmeliler. yanlış anlaşılmasın insanın özel ve üstün bir canlı olduğunu düşünmüyorum ama konu bu değil, konu korkmadan istediğimiz saatte istediğimiz yerde gezmek dolaşmak istiyoruz.

    • Onların doğal hayatını ellerinden alıp sonra da incitmeden doğal hayatlarına salalım demek de ne hoş? Ormanlar, barınaklar köpek dolu, hepsi hastalıktan, açlıktan ölüyor. Tecavüz, şiddet konularına girmiyorum bile. Sizin gibi şikayet edenler yüzünden şehir hayatından uzaklaştırıyorlar. Onların alanlarını işgal eden bizleriz. Köpekleri uzaklaştırmak yerine siz kendinizi eğitin, nasıl davranmanız gerektiğini bilin. Senelerce köpeklerden korkmuş biri olarak yazıyorum bunları, asla gönderilmelerini istemedim ve kendimi eğittim, şuan evimde köpeğim var. İnternette yeterince video, içerik var.

  • Selamlar aman dikkat diyeyim.Bu işin şakası yok.

    Pandemiden önceydi sanıyorum bir pazar bisikletle dağlara patikalara vurayım dedim.buyuk bir kulaklık taktim çıktım yola son köyü de geride bırakıp kalan uc beş hobi bahcesi vs onlari geçip yol almak niyetindeyim kulaklığa rağmen koro halinde feryat figan havlamalari duydum baktim uzaktan küçük bir gurup kopek telle cevrili arazilerden birinin etrafindan dönüyor.onemsememye karar verdim yola devam ettim fakat yer gök cevredeki tum (kiymetli bahçelerde!!!) köpek oldugunu farkettim ve hepsi pagan aiyiniymiscesine tempo tutmus havliyorlardi.Diger kosan kopekler arkamdan yetistiler ulan dedim havlar havlar giderler ben yoluma bakayım arkamda birbirlerini gaza getiri gibi hareketlerle havlamaya devam ettiler.egim arttigi için cok yavaslamistim aniden birisi ayagima arkadan hamle yapip isirmak icin atladi hareket halinde oldugu icin dislerini geciremedi,can havliyle biskleti atip sinirle karisik dönüp bir bögürdüm…donesiye o kopeklerin patinaj cekerek kosuslarini,inanilmaz bir hizla kacislarini hayretler icersinde seyrettim Acı şaşkınlık sinirle oldugum yerde kalakaldım tam yanimdaki citin arkasindada kocaman bir köpek bagli bir sekilde havliyordu ama onun ki bölgeden gec git havlamasiydi daha ziyade:) onunla goz goze geldik oda suspus uslu çocuk bakışlarıyla bana bakiyordu.Sinirimi alamadigimdan ona çattim ‘demin havliyordun simdi niye sustun?’ Cevap vermedi tabi:) o an etrafa kulak kesildim,sadece citin arkasindaii kopek degil bütün kopekler susmustu.
    Anladimki dunyadaki en korkunç hayvan ‘insan’.
    Tedbirsiz maceraya atılmayan.